Bankalar, kredi başvurularını değerlendirirken geri ödemenin yapılacağına dair çeşitli güvenceler arar. Bu güvenceyi artırmak amacıyla, bazı durumlarda başvuru sahibinden kefil göstermesi istenebilir. Kefil olabilmek için belirli şartların yerine getirilmesi gerekir. Bu yazıda, kefil olmanın şartları, sorumlulukları ve bankaların hangi durumlarda kefil talep ettiğiyle ilgili detayları bulabilirsin.
Kefil, borçlunun bankaya olan kredi borcunu ödeyememesi durumunda, bu borcu üstlenmeyi taahhüt eden kişi olarak tanımlanır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’na göre kefil, borçlu ödeme yapmadığında alacaklı tarafından yasal olarak sorumlu tutulabilir. Kefil olmak, özetle ciddi hukuki ve mali yükümlülükler doğurur.
Kefil işlemi kefalet sözleşmesi ile gerçekleştirilir. Türk Borçlar Kanunu'nun 581. maddesinde kefalet sözleşmesi, kefilin borçlunun borcunu ödememesi durumunda, o borç için kişisel olarak sorumlu olmayı kabul ettiği bir sözleşme olarak yer alır. Bu durumda kefil, borçlu borcunu ödemezse, alacaklıya borcu ödeme yükümlülüğünü üstlenir.
Türk Borçlar Kanunu'nun 589.maddesinde kefilin kefalet sözleşmesinde belirtilen azami miktara kadar sorumlu. Ayrıca aksi belirtilmediği takdirde kefil:
Ödeme yapılmazsa kefilin mal varlıklarına haciz uygulanabilir. Bu nedenle, kefil olmadan önce hukuki sonuçlar mutlaka göz önünde bulundurulmalı.
İpucu: Kredi borcunun ödenmesi halinde yaşanacak durumlarla ilgili daha fazla bilgi sahibi olmak için “Kredi borcu ödenmezse ne olur, taksit ne kadar gecikebilir?” başlıklı yazımıza göz at.
Borçlu, borcunu geri ödemezse, sadece borçlunun değil kefilin de kredi notu olumsuz etkilenir. İleride kefilin kendi kredi başvurularında sorun yaşamasına neden olabilir.
Kefil, borcu ödemezse banka tarafından icra işlemlerine maruz kalabilir. Mal varlığına haciz konulması gibi sonuçlarla karşılaşabilir.
Bankalar, kredi başvurularında kefil gösterilecek kişilerin bazı şartları sağlamasını bekler. İşte başlıca kefil olma şartları:
Kredi notu, bireylerin finansal geçmişlerini yansıttığı için bankalar, kredi başvurularında başvuru sahibinin kredi notunu inceler. Aynı şekilde krediye kefil olacak kişinin de kredi notu değerlendirir. Düşük kredi notuna sahip bir kişi, krediye kefil olamaz ya da başvurunun reddedilmesine neden olabilir.
Kefilin düzenli ve belgelenebilir bir geliri olması gerekir. Bu gelir, borçlunun yükümlülüğünü üstlenebilecek düzeyde olmalı. Bankalar maaş bordrosu, vergi levhası ya da gelir beyanı gibi gelir belgeleri talep eder.
Kefil olacak kişinin 18 yaşını doldurmuş olması gerekir.
Türk Borçlar Kanunu'nun 584. maddesine göre, eşlerden biri, mahkeme kararıyla verilmiş bir ayrılık durumu bulunmadığı veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı olmadığı sürece, eşinin yazılı rızasıyla kefil olabilir.
Bankalar, kefilin mevcut borçlarını ve finansal yükümlülüklerini de inceler. Mevcut borçları yüksek olan bir kişi, krediye kefil olarak gösterilmeyebilir.
Kefaletin kapsamı, türüne göre değişiklik gösterir:
Adi kefalet: Alacaklı, borçluya başvurmadan kefile başvuramaz. Ancak, borçlunun iflasına karar verilmesi, borçluya konkordato mehli verilmiş olması ve borçluya aciz belgesinin verilmesi halinde alacaklı doğrudan kefile başvurabilir. (Aciz belgesi: Aciz belgesi, borçlunun mal varlığının borcu karşılamaya yetmediğini gösteren resmi bir belge. İcra takibi sırasında alacaklıların alacaklarını tahsil edemeyeceklerini belirtir.)
Müteselsil kefalet: Alacaklı, borçluya başvurmadan doğrudan kefilden borcu tahsil edebilir. Bu noktada, borçlunun açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olması gerekir.
Birlikte kefalet: Aynı borç için birden fazla kişi kefil olabilir. Birden fazla kişi, aynı borca kefil olduklarında, her biri kendi payından sorumlu olur. Ancak, diğerlerinin paylarından da sorumlu olacak şekilde kefil olurlar. Yani, hem kendi payını ödemekle yükümlüler, hem de diğer kefillerin ödemediği kısmı üstlenebilirler.
Bu sayfadaki bilgiler yalnızca genel bilgilendirme amacıyla sunulmuştur. Yatırım tavsiyesi olarak değerlendirilmemelidir.